Tiyatro Festivali Notları – 1: “Ne Yaptıysak Nafile..”

May 10, 2014 | No comment »

19. İstanbul Tiyato Festivali dün itibariyle perdelerini açtı. Festivalin açılış oyunu Polonyalı TR Warszawa grubunun sahnelediği, metnini genç polonyalı yazar Dorota Maslowska’nın yazdığı ve yönetmenliğini de Grzegorz Jarzyna’nın yaptığı “Ne Yaptıysak Nafile” isimli oyundu.

Varşova’da bir apartman dairesinde bir aile (anne, kız, anneanne) ve bir film yönetmeninin film çekim süreci olarak iki farklı ortamın olduğu, bu iki ortamının sahnelemede geçişgen olarak birbirlerinin alanlarına girmesine rağmen ailenin varlığının gerçek ile hayal arasında kaldığı çağdaş polonya tiyarosundan bir oyun var karşımızda.

Ulusal kimlik, kuşak çatışması ve savaşı acı bir şekilde yaşamış bir toplumun savaş sonrası travması üzerine kurulu oyun, görsel unsurlarla kıyaslandığında metin ağırlıklı bir oyun. Bunda süphesiz ki genç yazar Dorota Maslowska’nın tiyatro yazarlığına yeni başlamış bir yazar olmasının etkisi kadar tiyatroya mesafeli bir yazar olmasının da etkisi var. Bunu, Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesinde oyun sonrası yazarla söyleşi kısmında yazarın bir soruya cevap olarak Polonya’da çok fazla tiyatroya gitmediğini ve oyunları takip etmediğini ifade etmesine dayanarak söylüyorum.


Oyunun ana odak noktası olan ulusal kimlik sorunu ve bir ulusun bu kimlikle kurduğu ilişki bu topraklarda yaşayan bizlere de yabancı değil. Ulusal kimlik söz konusu olduğunda dünya üzerinde bir çok toplumda görülen toplumsal refleksler Polonya özelinde ele alınmış ve aslında evrensel bir karşılığı da olan bir oyun metni ortaya çıkmış. Ulusal kimlik kavramıyla kurulan sağlıksız ilişki ne polonya’ya özgü bir sorun ne de Türkiye’ye. Bu oyun Güney Kore’de, İspanya’da ya da dünyanın başka bir köşesinde de sergilense içerik olarak seyirciye ulaşması -konusunun evrenselliğinden dolayı- mümkün oluyor. Bu yüzden istanbul seyircisinin oyunun ve metnin dokusunu kavraması çok da zor olmadı.


Metnin ve oyunun başarılı olduğu nokta da ulusal kimlik ve varoluş kaygısını hem oyun kurgusunda hem de oyun metninde kullanılan dilde görmenin mümkün olması. Olumsuzlama diye de adlandırabileceğimiz dil kullanımı hem varoluşsal bir sorgulamaya yol açarken hem de mevcut durumun absürdlüğünü kristalize edebiliyor. Oyunda anne karakterinin komsusuyla konuşurken “geçen yıl nereye tatile gidemediklerini, hangi ürünleri alamadıklarını, neleri giyemediklerini” heyecanla anlatması veya ailenin evinde “olmayan odama gidiyorum” benzeri repliklerin sarf edilmesi bu olumsuzlama diline dair bir kaç örnek. Bu olumsuzlama dilinin oyunun sonu da düşünüldüğünde aslında hem bir absürdlük kaynağı hem de imkansızlığa dair ayna işlevi görmesinin yanında varoluş kavramına ve kaygısına da değindiği söylenebilir.

Oyun sonrası söyleşi kısmında yazar Dorota Maslowska’nın dil konusunda kendisine yöneltilen bazı sorulara verdiği yanıtlar, bu dil seçiminin bilinçli ve oyun bütünlüğü açısından düşünülerek yapıldığı algısından ziyade biraz “rastgele” bir tercih ve biraz da kendi “çöplük karıştırma” tarzının bir sonucu olduğu duygusunu uyandırdı maalesef.


Oyunun metin ağırlıklı olması, bir taraftan üst yazılardan metni, diğer taraftan da metinden kopmadan sahneyi takip etmeye çalışmak zor olmasına rağmen, yönetmen Grzegorz Jarzyna’nın oyunu sahneleyişi için tatminkar demek yeterli. Hem sahneleme hem de savaşa dair görüntüler için kullanılan paneller, sahne yerleşimi ve görsel unsurların harmanlanması iyi bir etki bırakıyor.

“Ne Yaptıysak Nafile..” oyunu festival kapsamında 2. ve son gösterisini bu akşam (10 Mayıs 2014 Cumartesi 20:30) Harbiye Muhsin Ertuğrul sahnesinde yapacak. Yabancı grupları yurtdışına gitmek zorunda kalmadan izlemek veya çağdaş Polonya Tiyatrosundan başarılı bir örnek izlemek isteyenler için iyi bir fırsat olabilir.

Oyun hakkında bilgi için :  http://tiyatro.iksv.org/tr/program/413

Yeri gelmişken hatırlatalım; Festival kapsamında yine Grzegorz Jarzyna’nın yönettiği, “TR Warszawa & Teatr Narodowy Warszawie” ortak yapımı “Nosferatu” oyunu da 13 ve 14 Mayıs 2014 20:30’da Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesinde seyirci ile buluşacak.

iyi festivaller, keyifli seyirler!