Gece Yarısı Çılgınlığı : “Büyük Kötü Kurtlar”

April 11, 2014 | No comment »

Nişantaşı City Life sinemasında festivalin “gece yarısı çılgınlığı” bölümünde film öncesindeyiz. Filmin festivaldeki ilk gösterimi olmasından olsa gerek filmin yapımcıları ve başrol oyuncularından da biri salonda. Film öncesi tanışma kısmında yapımcılardan biri film hakkında şunu söylüyor: “filmimizde eşsiz (unique) şeyler var, dünya çapında çok olumlu eleştiriler aldı ve çok beğenildi”. Lafı dolandırmadan söyleyeyim; garipsedim.

Büyük Kötü Kurtlar filmi için -IKSV’nin sitesinden öğrendiğimize gore- Hollywood Reporter dergisi  “unutulmaz bir film; şeytani bir zekâ; sürükleyici bir gerilim” demiş.  Ünlü yönetmen Quentin Tarantino “Büyük Kötü Kurtlar” filmini Uzakdoğu’nun en önemli film festivallerinden biri olan Busan uluslararası film festivalinde izlemiş ve film sonrası salonda yapılan soru cevap kısmında film için “sadece Busan’ın değil bana gore yılın en iyi filmi” demiş. Lafı dolandırmadan söyleyeyim; biraz abartmış.

Büyük Kötü Kurtlar bir gerilim filmi. Arka arkaya çocuk cinayetleri işlenir ve bu cinayetler üç adamı karşı karşıya bırakır. Bunlardan biri intikam peşindeki bir baba, biri yasadışı çalışan işgüzar bir polis, diğeri de tutuklanıp salıverilen bir din öğretmeni, yani asıl şüpheli.


Film sürükleyici bir gerilim ve genel olarak seyredeğer olmakla beraber gerek Quentin Tarantino’nun yorumu gerekse basında gereğinden fazla yer verilmiş olmasından dolayı fazla abartılmış bir film. Klişelerden sakınılamamış olması filmin eksik noktalarından biri. Mesela filmdeki polis karakteri. Bildiğimiz kural tanımaz, başına buyruk ve adaleti tek başına sağlayacağına inanan  holivudvari polis karakteri. Bu karaktere ne bir derinlik verilebilmiş ne de klişelerden kaçınılabilmiş.


Filmin yönetmenleri Navot Papushado ve Aharon Kashales filmi çekerken içinde yaşadıkları toplumdan etkilendiklerini söylüyor. Varoluşsal kaygıların İsrail’in en temel olgusu olduğu ve bu olgunun devleti ve toplumu biçimlendirdiği, terrorist saldırıların, adam kaçırma eylemlerinin ve şiddetinde bu olguyu beslediğini ve aşırılık için zemin yarattığını söylüyor. Buraya kadar sorun yok ama bu bahsedilen zemin üzerinden söylenebilecek çok daha fazla (gerek toplumdaki şiddet gerekse politik içerik olarak) söz varken filmin bu bahsedilen olguları yeterince işleyemediğini (böyle bir kaygıları olmayabilir) veya malzemeyi kullanmaya yeltenmediklerini söylemek mümkün.


Toparlamak gerekirse hakkında çok iddialı yorumlar yapılmış olması beklentileri çok yükseltmesin ama bir gerilim filmi olarak “Büyük Kötü Kurtlar” seyredeğer ve iyi bir gerilim filmi. Ama kesinlikle Quentin Tarantino’nun dediği gibi “yılın en iyi filmi” de olmadığını bilerek izlemek ve beklentiyi aşırı yükseltmemek gerek.

iyi seyirler, keyifli festivaller!