Archive for February 15th, 2010

Veni, Vidi, …

Monday, February 15th, 2010

Bundan tam 2057 yıl önce, Roma imparatoru Julius Caesar (hani kuyusunu Brutus”un kazdığı Caesar, bizim Caesar yahu) kazandığı bir zafer sonrasında Roma”ya gönderdiği bir mesajda dostlarına şöyle demiş : “Veni, Vidi, Vici”. Yani “Geldim, gördüm, yendim”. Benim iddiam odur ki eğer olanaklar el verseydi ya da Caesar dişini sıkıp biraz daha yaşasaydı ya da ne bileyim Alitalia okyanus ötesi uçuşlara milattan önce 50 yıllarında başlamış olsaydı, ya da şehir 1800″lerde değil de milattan önce 50 yıllarında kurulmuş olsaydı Caesar kesin ordusuyla buraya gelir, gelir gelmezde dudaklarından şu cümle dökülürdü : Geldim, gördüm, dondum.

Julius Caesar”ı milattan öncede bırakıp biz bugüne dönelim.   Her büyük şehrin nerdeyse kendisiyle özdeşleştirdiğimiz bir büyük yazarı vardı. New York bizim için Woody Allen, Balzac Paris demekti, Londra Dickens olmadan Londra olamayacak ve Dostoyevski olmasaydı St.Petersburg”u bilmeyecektik belki de.  Şimdi gelelim bu soğuk şehre;  benim arayıpta bulamadığım şey bu şehirde, bu soğuğu insanı bezdiren, düzeni usandıran şehirde, insanda ilham uyandıran, ona hayat aşılayan bir ruhunun olmaması ki, şimdiye kadar bu şehri anlatan doğru düzgün bir yazarı bile olamamış muhtemelen aynı sebepten. Toronto ismini duyunca aklınıza gelen bir yazar var mı? (Hayır, Naomi Klein değil, o hiçbir zaman Toronto üstüne yazmadı değerli okuyucu)

Derler ki; her şehir kendi coğrafyasıyla biçimlenir, her kent kendi koşullarında yaratır kendini ve insan yaşadığı şehirle belirler kendi yaşamını biraz. İşte Toronto şehri ve burada yaşayanlar (Torontonians) içinde bu durum değişmemiş görünüyor. Alabildiğine düz bir coğrafya üstüne konumlanmış bir şehir ve o şehirde donduran bir soğuk. Sanki bu şehirdeki herşeye karar vermiş olan insanlar değilde, o insanı bezdiren “soğuk”. Yeraltı alışveriş merkezlerinden, ulaşım ağına kadar herşey ama herşey soğuğa göre düzenlenmiş.


Ne İstanbul kadar büyük, ne de Floransa kadar küçük. Ne Rio kadar hareketli ne de Ankara kadar sakin. Bu şehir coğrafyasının ve ikliminin izin verdiği kadar canlı, çok kültürlülüğünün elverdiği ölçüde özgün, yerlilerinin sayısı kadar otantik ve soğuğun müsade ettiği kadar sıcak bir şehir.

Fazlasını bekleme yolcu, fazlası yok!

Eğlenceli bir şarkı, “Baby It”s Cold Outside” ile nokta koyalım.