Etkin bir LKD için
En son günlük girdimimde belirtiğim ve LKD içinde devam eden son tartışmalar ışığında bazı konuları biraz daha detaylandırmanın ve elden geldiğince öneriler getirmenin faydalı olacağını düşünüyorum.
Gönüllü Profesyonellik ve LKD” başlığıyla yazdıklarıma sevgili Bora Güngören“in yazdıkları eklenince ve bu tür yazıların devamının gelmesinin, nasıl bir dernek istediğimiz konusunda faydalı bir fikir alışverişinin gerçekleşmesini sağladığını düşünüyorum.
Öncelikle bir noktayı tam olarak açıklamakta fayda var. “Profesyonel” ve “amatör” kelimeleri gerek benim tam olarak belirtmememden gerekse yaygın anlamının sonucu oluşan bir yanlış anlama var. Elinden geldiğince kamu yararını gözeterek ve kuruluş amaçlarından biri olan “Özgür yazılım felsefesini” yaygınlaştırmaya çalışan bir dernek için yaptığımız gönüllü çalışmaları “amatör” olarak nitelemekten ziyade “amatör ruh ile yapılan profesyonel çalışmalar” demeyi tercih ederim. İşte benim derneğimizde görmeyi arzuladığım sistem tam olarak bu anlayış üzerine oturuyor. Gerek dernek yönetiminde gerekse dernek üyeleri arasında “gönüllüyüz, amatör olarak bu işleri yapıyoruz” mantalitesinden biran önce sıyrılıp, açık kaynak felsefesinin yaygınlaşması için gönüllü olarak “profesyonel şekilde” çalışmalar yapmamız gerekiyor.
Bir dernek olarak faaliyet yürütme niyetimizi beyan ettiğimiz anda şu soruya cevap verebiliyor olmamız gerekiyor: “Bu dernek niye gerekiyor?”. LKD nin gerek tüzüğünü gerekse kuruluş amaçlarını okuduğumuzda bu soruya nispeten tatmin edici cevaplar alabiliyoruz: “özgür yazılım felsefesinin yaygınlaşması vs.” Burada sorun yok. Ama kuruş aşamalarını tamamlayıp faaliyete geçmiş bir dernekten söz etmeye başladığımızda başka sorularda gündeme geliyor : “Bu amaçlara nasıl ulaşacaksınız?”, “hangi yöntemleri kullanacaksınız?”.
Bunların dışında bir dernek olarak “derneksel amaçlarınız” nelerdir? Derneğimizi büyütmek için, üye sayısını arttırıp, etki gücümüzü büyütebilir miyiz? Yerleşik düzene, bir dernek binasına ihtiyaç var mı? italya”daki gibi kamu yararına olmayan uygulamalar karşısında hemen hukuki yollara başvuran, sonuç alan bir dernek olabilecek miyiz? Şenlik düzenlemeyi/biz bize etkinlik yapmayı bir kenara bırakıp güncel olaylar karşısında kamuoyunu yeterince bilgilendirebilecek miyiz? Akademik kurulumuz olabilecek mi? Bu kurul belli periyodlarla raporlar yayınlayıp “özgür yazılım, açık kaynak ve açık standartlar” konusunda kamu ve toplumu bilgilendirebilecek mi? GPL v3 ün yayınlanmasını müteakip GPL v3″ün özgür yazılım dünyasına, açık kaynak dünyasına, yazılım geliştiren firmalara ve kullanıcılara, genel olarak ta sektöre olası yansımalarını bir rapor ile duyurabilecek miyiz?
Bu ve bunun gibi hedefler şu an itibariyle bize uzak görünüyor ama başarılamayacak işler değil. Yeterki dernek olarak bu ve benzeri noktalar üzerinde uzlaşabilelim. LKD yönetimi bu konuda niyet beyanında bulunsun. Bu ilk aşamayı müteakip bu hedeflere nasıl ulaşabileceğimizi, olası engelleri saptayıp bunlara çözüm bulabilelim. (“marketing” terimiyle konuşursak SWOT analizi yapalım)
Bunların dışında dernek üyelerinin tartışmasını istediğim şu noktalar var :
- LKD Yerleşik düzene geçmeli mi? Bir dernek merkezi olmalı mı?
- Kurumsal üyelik mekanizmasını kurarak etki alanını ve gelirlerini arttırmalı mı?
- Amaçlarına ulaşmak için yapacağı faaliyetlerde maddi sorunlar yaşamaması için gelir elde etmeye çalışmalı mı?
- Özellikle üniversite öğrencilerinin derneğe ilgisini ve üyeliklerini sağlamak için belli mekanizmalar kurmalı mı? (Staj olanağı sağlamak gibi)
Bu konularda şenlik esnasında insanlarla fikir alışverişi yapabileceğimiz uygun ortamlar olacağını düşünüyorum. Umarım yanılmam :)
23 Nisan”dan itibaren Kazakistan/Almata”da olacağım. Bir aksilik olmaz ise 4 Mayıs günü İstanbul”a dönüp, aynı akşam Ankara”ya şenliğe doğru yola çıkmayı planlıyorum. Umarım evdeki hesap çarşıya uyar :)
22 April 2007 , 1:18
Öncelikle Erhan’ın yazdıklarında ufak bir düzeltme yapayım. “Açık kaynak felsefesi” yerine “özgür yazılım felsefesi” desek :)
Hedeflerle ilgili kimsenin bir sorunu olduğunu düşünmüyorum ama ortada bu hedeflere ulaşmak için gerekli çalışma disiplinini kurulması sorunu var.
Tüzük var ama güdük bir tüzük. Örneğin bence LKDnin tüzüğünü güncellemesi gerekiyor. Ama 60-70 kişinin katıldığı bir tüzük genel kurulu yapmanın ne anlamı var bilemiyorum. Katılımcı bir tartışma ortamının olması gerekiyor. Tartışırken de parmaklarımızı birbirimizin gözüne sokmamayı öğrenmemiz gerekiyor. ÇGlerin bazılarının proje gruplarına dönüşmesi gerekiyor.. Yapılan işlerin adam gibi belgeleme çalışmasının yapılması gerekiyor.. Derneğe ne katabilirim diyenlerin çoğalması, dernek çalışmalarını nasıl bloke edebilirim diyenlerin azalması en azından dernek içinde olmaması gerekiyor..
Sonuçta resmi tam görmek gerekiyor. LKD üyelerinin bağışlarıyla faaliyetlerini yapan (ya da hayatta kalan diyebilirsiniz) ve gönüllülerinin emekleriyle bir yerlere gelmeye çalışan bir dernek. Üye potansiyeli olarak sektördeki üçüncü veya dördüncü sırada.
DuruÅŸunun tutarlı önemli bir gereklilik. Hedefleri yolunda adım atarken tutarsız davranışlar göstermesi sadece DerneÄŸe deÄŸil Türkiye’de özgür yazılım felsefesi imajına zarar verir.
Peki tutarlılık derken ne demek istiyorum. Tabii ki hata da tutarlı olmaktan değil :) Ama yaşanılan süreci iyi değerlendirmeden atılacak adımların altı boş olabilir de diyorum.
2000 yılından beri nelerin yapıldığına dikkat etmek gerekir. 900‘den fazla üyesi olan, DPT Bilgi Toplumu Dairesi‘nin çalışmalarında temsil edilen, TOBB Bilgisayar Yazılım Meclisi‘nde temsil edilen, BT STKları arasında bir ortak bildiri yapılacaksa dikkate alınan ve aranılan bir dernek olmuÅŸsa LKD bir avuç üyesinin özverili çalışmalarıyla olmuÅŸtur.
Düşünsenize bir avuç deÄŸil de “iki” avuç olsak neler olurdu? Erhan’ın düşündüğünün de ötesine giderdik.
O nedenle birbirimizi kırarak değil gelin birlikte yürüyelim ve bayrağı düşürmeden taşılayım.
22 April 2007 , 1:26
“taşılayım” ne demekse? “taşıyalım” olacaktı tabii ki :)
22 April 2007 , 1:52
“açık kaynak” ile “özgür yazılım” arasındaki farkı atlayıp LKD yi bir çırpıda “açık kaynakçı” yapmışım :) Gerekli düzeltmeyi yaptım.
“Hedeflerle ilgili kimsenin bir sorunu olduÄŸunu düşünmüyorum ama ortada bu hedeflere ulaÅŸmak için gerekli çalışma disiplinini kurulması sorunu var.”
Yukarıdaki tespitine katılmakla beraber LKD nin aynı zamanda bir imaj sorunu da var. Dernek için çalışmak isteyen insanlar hedefleri belli, çalışmaları aksamayan, gereksiz tartışmalarla insanların yıpratılmadığı(ki bunu en iyi LKD yönetimi bilir), üyeleriyle sağlıklı iletişim kurabilen, gerektiğinde hatasını kabul edebilen ve ama sizde hatalısınız demeyen bir dernekte çalışmak ister.
Bunların dışında elbette ki 2000 yılından beri mesafe alındı. Her yönetim bir önceki yapılanların üstüne bir tuğla koydu. Bunlar güzel ve yadsınmayan şeyler. Ama biraz daha organize, biraz daha hedefleri büyük ve ufak şeylere takılmayan(kurulsal sponsorluk alsak bağımsızlığımız zedelenir mi gibi cümleler hatırlıyorum, kime ait onu hatırlamıyorum ama) bir dernek daha fazla yol alabilir.
İmaj bir dernek için gerçekten çok önemli. Gönüllülük ilkesine inananlara ek olarak insanlar çalışkan, üreten ve adı duyulmuş bir dernek için çalışmak isterler. Dernek olarak insani zaaflari da kullanmamiz gerekir :)
En önemli gördüğüm konu DerneÄŸ’in gelirlerini arttırması, kurumsal üyelik konuları. Bunlar diÄŸer bir çok sorunun çözüm önerileri için kaynak yaratacak.
23 April 2007 , 15:15
DiÄŸer konular uzun uzun konuÅŸulabilir ancak yerleÅŸik düzen konusunda bir kaç kelam etmek isterim. Vakti zamanın da AB genel sekreterliÄŸi ile AB müzakerelerinde yer alacak sivi toplum kuruluÅŸlarından birisi olmamız ile ilgi görüşmüş hatta bu konuda genel sekreterliÄŸe gönderilecek bir tanıtım taslağı bile hazırlamaya baÅŸlamıştım. ( hal üye wikisinde bir yerlerde durur :) ). Neyse zaten ÅŸu ara müzakereler durdu gibi ama o zaman adamlara bir faks bir telefon numarı vermek istediÄŸimde Doruk “bana derneÄŸin merkezi fiÅŸek enstitüsü görünüyor ama birisi telefon açıp da LKD mi diye sorar ise olumsuz yanıt alabilir” demiÅŸti.
Velhasılı kelam hiç olmazsa küçük bir büro bir telefon bir faks makinası lazım bence…
Hatta belki bu konuda AB hibe desteklerinden de faydalanılabilir. Görkemle bir konuÅŸmak lazım o daha hakim bu AB ve proje konularına…
25 April 2007 , 12:58
Bir sivil toplum kuruluÅŸu olarak bu tür etkinliklerde yer alabilmek, idarenin yazılım konusundaki karar ve uygulamalarını gerektiÄŸinde basın yayın yoluyla, gerektiÄŸinde de hukuki süreçleri harekete geçirerek daha etkin bir dernek olabilmemiz gerekiyor. YerleÅŸik düzene geçmekte bu hedeflere ulaÅŸmakta önemli bir iÅŸlev görecektir diye düşünüyorum. Tabi kolay olmayacaktır…
23 June 2008 , 8:26
Tarih tekerrür etti, genel kurul 70 kişiyle başladı, yarısıyla bitti. Temennileriniz temenni olarak kaldı.